23 Temmuz 2010 Cuma

Başka dünyaların adamıyız..


Bize göre değil bu dünya dostum. 
Biz bu dünyanın adamı değiliz. Ne yaptıysak olmadı, 
bize  ters geldi bütün olaylar ama herkes 
normal gibi karşıladı, belki de karşılamış gibi yaptı. 
Biz rol oynayamadık bu tiyatroda 
biz bu dünyanın adamı değiliz dostum...
Sahte bir gülüşümüz olmadı örneğin , y
alanda olsa diyemedik SENİ SEVİYORUM diye. 
Dürüstçe yürekten söyledik sevdiklerimize 
SENİ SEVİYORUM diye.. herkese söylemedik. 
Beceremedik oyun oynamayı ama hep bir oyunun 
parçası olduk... Sahte gülüşler kabaresinde oyuncu
olduk istemeden ya da Seni seviyorum oyununda.. 

20 Temmuz 2010 Salı

FLUSH ROYAL

 

Karşımızdaki Aşkını tamamen masaya koymadı ki elimiz FLUSH ROYAL olsun...Yüreğindeki tüm AŞK ile karşıma oturursa birgün bir bayan işte ozaman elimde FLUSH ROYAL olacak...Çünkü o gerçek Aşk için HAYATIMI koymuş olacağım ...

11 Haziran 2010 Cuma

YAĞDIKÇA...

Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul

Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım

Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden

Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım

Kim daha çok yalan söndürdü çay
bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım

Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı

Ben...
Yağmur...
Ağladım...

Yılmaz Erdoğan 

25 Şubat 2010 Perşembe

Sadakat Nedir Bİlmezler



İlkbahardan yaza geçişte Aşk ları başlar kurbağaların. Bizler gibi "Kasımda Aşk Başka" dır demezler.

Kurbağa lugatında SADAKAT kelimesine yer yoktur. Çiftleşmek için bir dişinin etrafına dört beş tane erkek toparlanabilir ve durmadan birbiri ardına olay gerçekleşir. Sadakatsizliğin meyvesi tabiki 6-8 bin kadar yumurtadır.

Şimdi prens kurbağa olmuş öpmek mi gerekir? Siz olsanız ve prensinizin kurbağa olduğunu bilseniz  ve öptüğünüzde prens geri gelecek yine öper miydiniz ? Kurbağa iken bir çok ihanetler gerçekleştiğini bile bile ya da şöyle diyelim sadakatsizliği kendi benliğine işlediğini bile bile  öper miydiniz ?

Hiçbir prenses kurbağa öpmez. kurbağayı öpen prenses değil AŞK tır... Sizin aşkınız, sadakatsizliği kaldırabilir mi ?